Geleneğimizdeki tabiriyle “esâme-i kütüp” veya “fihrist” diyebileceğimiz bibliyografya çalışmaları, bilimsel araştırmaların belirli bir konu ve faydalı bir amaç odaklı gerçekleştirilmesi adına oldukça önemlidir. Araştırma konusunun sınırlarının doğru tespit edilip içeriğin zenginleştirilmesine hizmet eden bu tür yayınlar, tekrarların önlenmesinde, dolayısıyla mevcut bilgilerden beslenen yeni bulguların ortaya çıkarılmasında müstesna rol oynamaktadır. Yeni sayılan şeylerin bir kısmı iyice unutulmuş eskiler olduğuna göre söz konusu eskileri sürekli hatırlamamızı sağlayan bibliyografyalar, akademik araştırmalarımızdaki kısır döngüyü engelleyen bilimsel kontrol mekanizmasının gerekli bir dişlisi niteliğindedir. Bu bakımdan bibliyografik çalışmalara her alanda duyulan ihtiyaç, Türk-İslam kitap sanatları gibi ihmal edilen bilim dallarında daha fazla hissedilmektedir.